2019'da başladığımda, çiçek düzenlemenin sadece renkleri yan yana getirmek olmadığını anlamam biraz zaman aldı. İlk müşterim evlilik yıldönümü için buket istediğinde, karısının sevdiği renkleri sordum. "Pembe sever" dedi. Ama konuşurken anladım ki asıl mesele pembe değildi – karısı bahçede vakit geçirmeyi, sabah kahvesini balkonda içmeyi seviyormuş.
O bukette pembe kullandım ama çiçekleri öyle düzenledim ki sabah güneşinin vurduğu bir bahçeyi hatırlatsın. Adam buketi görünce "nasıl bildiniz?" diye sordu. Bilmemiştim aslında – dinlemiştim sadece.
Şimdi her müşterimle aynısını yapıyorum. Kime gönderiyorsunuz, hangi duyguyu hissettirmek istiyorsunuz, o kişi neyi hatırladığında gülümsüyor – bunları öğreniyorum. Sonra çiçeklerin diliyle o hikayeyi anlatıyorum. Bazen klasik güller, bazen hiç beklenmedik wildflowers. Önemli olan doğru duyguyu yakalamak.